Tarih ve Tarihe Dair Herşey...  
  Tarih
  İlk Çağ Tarihi
  Sümerler
  Akadlar
  Babilliler
  Asurlular
  Hititler
  Hurriler
  Frigler
  Lidyalılar
  Urartular
  Ege Uygarlıkları
  D.Akdeniz Uygarlıkları
  İran Tarihi
  Mısır Uygarlığı
  Roma İmparatorluğu
  Doğu Roma İmp.
  Osmanlı Tarihi
  Tarihte Bugün
  Kitap
  Yararlı Siteler
  daylight
  True Blood
  visitiors
  national
İlk Çağ Tarihi

Taş Devri

Taş Devri, insanın ortaya çıkışı ve taştan araçlar yapmasından başlayarak kalkolitiğin sonuna kadar geçen tarih öncesi dönemdir.

Paleolitik Çağ

Paleolitik Çağ, tarihöncesi uygarlığının gelişme sürecinde, kültürel evrelerin en uzunu (insanlık tarihinin %99'u) ve Buzul Çağlarının kültürel karşılığı olan; insanlığın ilk ortaya çıkışından, M.Ö. yaklaşık 10.000 yıl öncesinde Neolitik Çağ'ın başlamasına kadar süren arkeolojik çağdır. Bu çağda çaytaşı, çakmaktaşı, hayvan kemikleri ve ağaç gibi doğal maddelerden besinleri pişirmeye ve ısınmaya başlanmıştır. Mağara ve kaya sığınaklarının duvarlarına çizilen resimler yine bu çağın belirgin özelliklerindendir.

Paleolitik Alt, Orta ve Üst olmak üzere üç alt döneme ayrılmaktadır...

Orta Taş Çağı

Orta Taş Çağı bilinen diğer isimleri Yontma Taş Devri, Mezolitik Devir.

Dönem: M.Ö. 100000-M.Ö. 6000

İnsanların taşları yontmaya başladığı, taşları kendilerini savunmak ve avlanmak için kullandıkları devirdir. Basit aletler yapılmıştır. İnsanlar mağara duvarlarına resimler yapmaya başlamışlardır. Bu dönemde insanlar yaşamlarını avcılık ve toplayıcılıkla sürdürmüşlerdir. İnsanlar bu çağda doğal sığınaklar sayesinde vahşi hayvanlardan korunmuşlardır.

Yeni Taş Çağı

Yeni Taş Çağının bilinen diğer isimleri Cilalı Taş Devri, Neolitik Çağ.

Gezegende yaşanan son buzul çağının sona ermesi ardından, insan topluluklarının yayılma eğilimi gösterdikleri ılıman iklim kuşaklarında, yepyeni bir evrimsel açılım yaşanmaya başlanmıştır. Buzulların çekilmesiyle ılıman iklim kuşağında gerek fauna gerekse flora, hem çeşitlilik hem de popülasyon olarak belirgin gelişmeler göstermiştir. Bu mevsimsel farklılıkların oldukça belirgin olduğu ve genellikle kurak sayılabilecek yaşam alanlarında ortaya çıkan ve yayılabilen türler, kaçınılmaz olarak dayanıklı, uyum sağlama ve üreme yetenekleri geniş, görece daha küçük cüsseli türlerdi. İşte bu ortam, insan topluluklarına geniş olanaklar sunmuştur.

Buğday ve arpa gibi yaygın ve kurak iklime uyumlu bitki türlerinin ve koyun, keçi, sığır gibi otçul türlerin ortaya çıkması ve yaygınlaşmasıyla insan topluluklarının yaşam biçimi de değişmeye başlamıştır. Doğaya doğrudan müdahale ederek, besin olarak kullanılabilecek bitki türlerini yetiştirme ve bazı hayvan türlerini evcilleştirerek sürüler oluşturmak, bu dönemin belirgin özelliği olmuştur.

İnsan toplulukları bu yeni yaşam tarzında iki ana kolda gelişme göstermişlerdi. Bazı topluluklar evcilleştirdikleri hayvanlardan oluşan sürüleri temel besin kaynağı olarak kullanırken bazı topluluklar ise sınırlı ölçüde de olsa bahçe tarımına başlamışlardır. Her iki ana kol da avcı-toplayı topluluklar olmaktan zamanla çıkmış, bir anlamda besin üreten topluluklar haline dönüşmeye başlamışlardır. Kuşkusuz ağırlıklı olarak tarımla uğraşan topluluklar, avcı-toplayıcı toplulukların yaşam tarzını bırakarak yerleşik düzene geçmek zorunda kalmışlardır. Ağırlıklı olarak hayvan sürülerini kullanan topluluklar ise göçebe ya da yarı-göçebe topluluklar haline gelmişlerdir.

Bakır Çağı

Bakır Taş Çağı veya Kalkolitik Çağ M.Ö. 5000-3000 arasında yaşanmış bir tarih öncesi dönemdir. Bakır Çağı'nın bir diğer adı Maden Taş Çağı'dır.

Dönem hakkında

Adını taşın yanı sıra bakır kullanımından da alan Kalkolitik Çağ, kültür tarihinde ilk ön kent kültürlerinin başladığı dönem olarak bilinir. Yeni veriler, madenin ilk işlenmesinin Neolitik Çağ'ın Çanak Çömleksiz evresinde başladığını ortaya koymuşsa da, kullanımının çeşitlenmesi ve yaygınlaşması bu dönemde gerçekleşmiştir. M.Ö. yaklaşık 5000-3000 yılları arasına tarihlenen Kalkolitik Çağ, İlk, Orta ve Son olmak üzere üç aşamada incelenir.

Gelişkin tarım ve hayvancılık, değişimleri giderek çabuklaştıadamları, çeşitli zanaatçılar gibi farklı grupların yanı sıra anıtsal mimari, savunma ve sulama sistemleri, uzak mesafe ticareti ile lüks/prestij maddelerinin ticareti gelişmiştir. Bu gelişim sonucu, Anadolu'da, söz konusu çağ yerleşme yerlerinin (Adana), Yumuktepe Tarsus, Mersin, Arslantepe (Malatya), Değirmentepe (Malatya), Girikihaciyan (Diyarbakır) sayılabilir.

Erken Kalkolitik

Geç Neolitik dönemde yaşanan yangınlardan sonra ileri üretici dönem denen Kalkolitik dönem başlamıştır. Bu dönemin en önemli özelliği taş aletlerin yanı sıra bakırın da kullanılmaya başlamasıdır. İkinci belirgin özellik ise özgün bezemeli kaplardır. Kalkolitik Çağın ilk evresi olan Erken Kalkolitik’te nüfus artışıyla birlikte yerleşim yerlerinde de bir artış görülmektedir. Önemli yerleşim yerleri arasında Hacılar, Kuruçay, Can Hasan, Köşkhöyük, Yümüktepe, Tülintepe, Norşuntepe, Korucutepe,Kurban Höyük, Samsat ve Tilkitepe sayılabilir. tüm bu yerleşimlerin yanı sıra Doğu Anadolu'da, günümüz Malatya şehrinin sınırları içersinde yer alan Aslantepe (Eski Malatya)yerel kalkolitik kültürlerin anlaşılması ve doğru algılanması için oldukça büyük bir önem taşımaktadır. Mezopotamyanın etkisi ile bölgede bir kentleşme sürecinin başladığı fikiri Aslantepe ve Hacınebi (Şanlıurfa)gibi kazılardan elde edilen buluntularla değişmiş. Anadolu yerli insanının da kendi içersinde bir şehirleşme sürecine girmiş olduğu anlaşılmıştır.

Geç Kalkolitik

İkinci evreyi oluşturan geç kalkolitik dönem kabaca M.Ö. 4. bine tarihlenir. Anadolu bu dönemde büyük olasılıkla Boğazlar üzerinden gelen göçlere sahne olmuştur. Buna bağlı olarak nüfus artmış ve yeni yerleşim yerleri ortaya çıkmıştır. Artık Anadolunun bütününde homojen bir kültürden söz etmek söz konusu değildir. Göçlerle gelen etkiler sonucu eski ince kap formlarının yanında onlardan tümüyle farklı, siyah zemin üzerine beyaz boya ile yapılmış çizgilerle bezenmiş yeni kap çeşitleri ortaya çıkmıştır. Daha önceki gerçekçi Anatanrıça figürinlerinin aksine son derece soyut, fakat yine Anatanrıçayı ifade eden, mermerden yapılma idoller yaygınlaşmıştır. Küçük kutsal alanlardan başka ortak tapınaklar bulunmamaktadır. Genel olarak sadece bebekler ev içlerine gömülmüştür. Yetişkinler ise yerleşim dışına gömülmektedir. Halk tarım ve hayvancılıkla yaşamını sürdürmekte, zaman zaman avcılık ve balıkçılık da yapmaktadır. Maden kullanımıyla ilgili olarak ticaret oldukça yaygınlaştırılmıştır.

Tunç Çağı

Period: (M.Ö. 3000-1200)

Kalay ve bakırın karışımından oluşan tunç Anadolu'da Kalkolitik sonunda görülür. Ancak tunç madeninin alet ve kap yapılmasında kullanılması 3. binin başlarına rastlar.

Mezopotamya'da ve Mısır'da tunçtan eserlerin yapılmaya başlandığı sıralarda (M.Ö. 4. bin sonu) yazı keşfedilmiş bulunduğundan bu ülkeler için Tunç Çağı deyimi yerine yazılı belgelerden elde edilen kronoloji ve sınıflandırmalar kullanılır. Buna karşılık yazıyı henüz kullanmayan Anadolu, Hellas (Yunanistan), Balkanlar ve Avrupa gibi bölgeler için Tunç Çağı deyimi geçerlidir. Tunç Çağı Anadolu'da 3000, Girit'te, Ege'de ve Hellas'ta 2500-2000, Avrupa'da ise 2000 yıllarında başlar.

Anadolu'da Tunç Çağı üç evre gösterir:

Tunç Çagı üç bölümü ayrılır:

Demir Çağı

Demir Çağı pek çok bölgede değişik tarihlerde başlamış ve bitmiş olsa da Anadolu'da genel olarak, M.Ö. 13. yüzyılda başladığı, M.Ö. 4. yüzyılda bittiği kabul edilen ve demirin ergitilerek kullanılmasıyla karakterize olan bir dönemdir.

Bu dönemde bulunan demirin bulunup işlenmesi, sanayinin gelişmesine neden olmuştur.Başlangıçta 'dövme' tekniği kullanılarak az sayıda araç üretilebilmiştir. Bakır ve tunçun yerini demirden silah ve eşyalar almıştır. Ticaret hızlanmış, toplumların birbirleriyle ilişkileri sağlanmıştır. Demir Çağı'na ait Anadolu uygarlıklarından bazıları, Geç Hitit Kent Devletleri, Urartular, Frigler, Lidyalılar ve Likyalılar'dır.

Demirden silahların yaılmasıyla birlikte,insanlar kendilerini daha fazla koruyabilmişlerdir. Ancak, bu durum, devletler arasında çekişmelere sebep olmuştur.


Everything about the date and time ...  
  http://www.kentgazetesi.net/imgknt/hresim2/15tem08-zz3.jpg



 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol